Türkiye’de her 25 kişiden biri fenilketonüri taşıyıcısı!

Sağlık Bakanlığı: Türkiye’de Her 25 Kişiden Birinin Fenilketonüri Taşıyıcısı

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre, Türkiye’de yaklaşık her 25 kişiden biri fenilketonüri (FKÜ) taşıyıcısıdır. Bu durum, Türkiye’nin beyin dokusunda hasara yol açabilen kalıtsal bir hastalık olan fenilketonürinin sık görüldüğü ülkelerden biri olduğunu göstermektedir.

Türkiye genelinde yaklaşık 6,200 canlı doğumda bir bebek fenilketonüri hastası olarak dünyaya gelmektedir ve her 25 kişiden birinin taşıyıcı olduğu belirtilmektedir. 1987 yılında başlatılan fenilketonürine yönelik taramalar, Ulusal Yenidoğan Tarama Programı kapsamında tüm illerde devam etmektedir.

Erken Teşhis Önemli

Ulusal Yenidoğan Tarama Programı kapsamında sunulan ücretsiz, hızlı ve kolay tarama testi ile bebeğin birkaç damla topuk kanıyla hastalık erken dönemde tespit edilebilmektedir. Test sonuçlarından şüphelenilen bebekler, uzman kliniklere yönlendirilmekte ve kesin teşhis gelişmiş tetkiklerle konulmaktadır.

Bebeklerde, fenilketonüri tedavi edilmezse konuşma gecikmesi, oturma ve yürümede gecikme, hiperaktivite, otizm, saldırgan davranışlar ve kasılmalar gibi belirtiler görülebilir. Bu hastalık, Ulusal Yenidoğan Tarama Programı kapsamında taranan altı hastalıktan biridir.

Gelecekte tarama paneline eklenmesi planlanan diğer hastalıklar üzerinde çalışmalar sürdürülmektedir.

Related Posts

Diyabetli çocuklara “Tip 1 Diyabetli Barbie” armağan edildi

Diyabetli çocuklara “Tip 1 Diyabetli Barbie” armağan edildi

Diyetler bağırsak florasını nasıl mahvediyor?

Glutensiz beslenme, ketojenik diyet, aralıklı oruç… Sağlıklı sandığınız birçok diyet, bağırsak florasına darbe indiriyor olabilir. Mikrobiyota uzun süreli açlığı sevmiyor. Bağırsaklar, moda diyetleri değil dengeyi sever. Lif, fermente gıda ve doğal saatinde gelen öğünler olmadıkça, en sağlıklı beslenme biçimi bile mikrobiyotayı çökertiyor.

Uzmanı uyardı: Havuz ve deniz kaynaklı enfeksiyonlarda ciddi artış yaşanıyor

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Behiç Oral, yaz aylarında havuz ve deniz kaynaklı enfeksiyonlarda ciddi artış yaşandığını söyledi. Dr. Oral, “Serinlemek isterken kendinizi hastane yatağında bulabilirsiniz. Özellikle kirli havuzlarda bakteri, mantar ve parazitlerin hızla çoğalabilmektedir. Kirli havuzlarda yüzmek, ishalden kulak enfeksiyonuna, göz iltihabından cilt mantarına kadar pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor” dedi.

Güneşten faydalanmanın altın kuralları

Kontrollü ve bilinçli şekilde güneşten faydalanmanın cilt sağlığını korumada etkili olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nazmi Geyik, “Doğru zamanlama, kısa süreli maruziyet ve cilt tipine uygun yaklaşım ile güneşten fayda sağlamak mümkündür” dedi.

‘Hazır kahve’ yaşa bağlı görme kaybı riskini artırıyor

‘Hazır kahve’ yaşa bağlı görme kaybı riskini artırıyor

Uzman: ‘Göğüs ağrısı olmadan da kalp krizi geçirmek mümkün’

Kalp krizi denildiğinde genellikle göğüs ağrısı akla gelse de her zaman tek belirti olmayabilir. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, kalp krizinin sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, mide bulantısı gibi göğüs dışı belirtilerle de ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Özellikle kadınlar, yaşlılar ve diyabet hastaları gibi bazı gruplarda bu atipik belirtilerin daha sık görüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, bu durumun tanı sürecini zorlaştırabildiğine dikkat çekerek uyarılarda bulundu.