Türkiye kıyılarında köpekbalığı sayısı artıyor mu?

“`html

14 Temmuz Köpekbalığı Farkındalık Günü

Bugün, 14 Temmuz köpekbalığına dikkat çekmek için özel bir gün.

Yapılan araştırmalara göre, Türkiye’nin denizlerinde en az 37 farklı köpekbalığı türü yaşamaktadır; fakat bu durum yeni bir keşif değildir.

Uzmanlar, Türkiye kıyılarındaki köpekbalığı varlığının artış göstermediğini ifade etmekte ve dünya genelinde köpekbalıklarının sayısının azalmakta olduğunu belirtmektedirler. Bazı köpekbalığı türlerinin ise neslinin tükenme tehlikesi altında olduğunu vurgulamaktadırlar.

BBC Türkçe’ye konuşan uzmanlar, sosyal medya aracılığıyla köpekbalığı görüntüleri paylaşımlarının artmasıyla birlikte insanların köpekbalığına dair daha fazla bilgiye erişim sağladığını ve bu durumun kaygı uyandıran yanlış bir algı yarattığını düşünüyor.

WWF-Türkiye Kıkırdaklı Balıklar Danışmanı Dr. Hakan Kabasakal, sosyal medyada yayılan “Akdeniz’de köpekbalığı” fotoğraflarının toplumsal korku yarattığını aktararak bu tür hayvanlara yönelik aşırı avlanma kampanyalarından endişe ettiklerini dile getiriyor. Dr. Kabasakal, köpekbalığı saldırısında hayatını kaybetme olasılığının yaklaşık dört buçuk milyonda bir olduğunu belirtiyor ve bu korkunun gereksiz olduğunu ifade ediyor. Örneğin kalp hastalığı nedeniyle ölüm riski 5’te 1, trafik kazası sebebiyle ölüm riski ise 84’te bir seviyesindedir.

Köpekbalıkları Sayıca Artıyor mu?

Dr. Hakan Kabasakal, hem Türkiye’nin su kaynaklarında hem de Akdeniz genelinde köpekbalığı varlığının artış göstermediğini belirtiyor.

Gerçekte, mako, çekiç balığı ve büyük beyaz köpekbalığı gibi türlerin Akdeniz’deki varlık oranlarının %90 oranında azaldığı gözlemleniyor.

Aşırı avlanmanın bu azalmanın ana sebebi olduğu düşünülüyor. Ancak deniz kirliliği, yaşam alanı kaybı ve iklim değişikliği gibi faktörlerin de bu duruma katkıda bulunduğu ifade ediliyor.

Deniz araştırmacısı Denizcan Durgun, köpekbalıklarının deniz ekosistemindeki üreme yeteneklerinin oldukça düşük olduğunu vurguluyor.

Akdeniz Koruma Derneği Bilimsel İzleme Uzmanı Dr. M. Tunca Olguner, “Bu türlerin hemen hepsi nesli tükenme tehlikesi bulunan türlerdir ve deniz ekosisteminin dengesinin sağlanması için büyük bir öneme sahiptir,” diyerek uyarıda bulunuyor.

Uzmanlar, eğer bir ekosistemde köpekbalıkları varsa, bu durum o çevrenin sağlıklı olduğunu gösterir.

Neden Daha Fazla Köpekbalığı Görüyoruz?

Uzmanlara göre, bu durumun en önemli sebebi akıllı telefonlar ve sosyal medya kullanımındaki artıştır.

Drone ve su altı kameralarının kullanımıyla köpekbalığı görüntüleri daha fazla kaydediliyor ve paylaşılıyor.

Bir tek görüntünün sosyal medyada yüzlerce kişi tarafından paylaşılması, köpekbalığı sayısının artmış olduğu yanılgısını yaratıyor.

Amatör balıkçılıkla ilgilenenlerin sayısının da artması, köpekbalığı ile karşılaşma ihtimalini yükseltiyor.

Dr. Kabasakal, Gökova Körfezi’nde kaydedilen mako köpekbalığı türünün aslında bu denizlerde yeni bir tür olarak algılandığını dile getiriyor.

Büyük köpekbalığı türlerinin çoğunun doğum ve üreme alanlarının kıyı sularında bulunduğunu ve genç bireylerin yaşam alanı olarak kıyı bölgelerini tercih ettiğini aktarıyor. Bu nedenle, sosyal medyada karşılaştığımız köpekbalığı görüntüleri güvenli alan arayan bir genç birey olabilir.

Dr. Olguner, deniz sıcaklıklarındaki artış, av baskısı ve iklim değişikliğinin bu durumları etkileyerek köpekbalığı türlerini kıyıya yakın alanlara çekebileceğini belirtiyor.

Bu tür değişiklikler, köpekbalığı türlerinin avlarının göç yollarından takip edip kıyıya yaklaşmalarına sebep olabiliyor. Özellikle bazı türler nehir ağızlarına kadar girebiliyor.

Türkiye Kıyılarında Hangi Köpekbalığı Türleri Görülmektedir?

Olguner, Türkiye sularında, Akdeniz’de hemen hemen her köpekbalığı türüne rastlanıldığına, büyük beyaz köpekbalığı dahil olmak üzere değinmektedir.

Ancak, Türkiye’de görülen türlerin çoğunlukla Hexanchus griseus (altı solungaçlı), Isurus oxyrinchus (kısa yüzgeçli mako), Cetorhinus maximus (dev camgöz) ve Carcharhinus plumbeus (kum köpekbalığı) gibi büyük türler olduğunu eklemektedir.

Dr. Kabasakal, 2024 yılında yayımlanan Türkiye deniz balıkları tür listesine göre, denizlerimizde toplamda 37 köpekbalığı türünün yaşadığını aktarıyor.

Bu türlerin tümü Akdeniz açıklarında görülebilmekte, Ege Denizi’nde bu sayı azalmakta ve en düşük tür sayısı ise Karadeniz’de yer almaktadır.

Sahiller Güvenli mi?

Dr. Kabasakal, birkaç ay önce İsrail Hadera sahilinde yaşanan ölümcül bir köpekbalığı saldırısını hatırlatmaktadır:

“Buna benzer bir olay Akdeniz’de her an gerçekleşebilir. Çünkü Akdeniz’de yırtıcı olarak bilinen birçok köpekbalığı türü bulunmaktadır. Kıyılarımız, diğer Akdeniz sahilleri kadar güvenli veya güvensizdir.”

Ancak, Hadera sahilinin su sıcaklığı ve gıda bolluğu nedeniyle köpekbalıkları açısından zengin bir alan olduğunu, bazı insanların bu şartlar altında denize girmekte olduğunu ve köpekbalıklarına karşı yanlış bir davranış sergilediklerini dile getiriyor.

Dr. Kabasakal, Türkiye’de bugüne kadar sadece iki ölümcül köpekbalığı saldırısının kaydedildiğine dikkat çekiyor.

Bunlar 17 Eylül 1948’de Adana’da ve 7 Temmuz 1967’de İstanbul’da yaşanan olaylardır. En yakın tarihli olay ise 26 Ağustos 2019’da Mersin’de bir balık çiftliğinin yanında gerçekleşmiştir; şükür ki burada yaralanmalarla atlatılmıştır.

Köpekbalığı ile Karşılaşınca Ne Yapmalıyız?

Olguner, Türkiye kıyılarında yaygın olarak bulunan köpekbalığı türlerinin çoğunun insana zarar vermeyen, ürkek cinsler olduğunu vurgulamaktadır.

Ancak, balık sürüleri veya nehir ağızları gibi biyolojik alanlarda, bu türlerin üreme ve beslenme alanları olduğu için daha dikkatli olunması gerektiğini önermektedir.

Durgun, denizde köpekbalığı ile karşılaşma durumunda, şu adımların izlenmesi gerektiğini belirtiyor:

  1. Köpekbalığı gördüğünüzde sakin bir şekilde uzaklaşın.
  2. Eğer oltalı bir köpekbalığı ile karşılaştıysanız, ona zarar vermeden oltayı ağzından çıkarın; misinadan kesmek yetersiz kalabilir.
  3. Kıkırdaklı hayvanlar oldukları için hassastırlar; tekneyle hızlıca atmayın, onu ıslak bir bezle kavrayıp nazikçe suya bırakın.

Galeofobi (Köpekbalığı Korkusu) Nedir?

Durgun’a göre, köpekbalıklarından kaynaklanan korku (galeofobi) tamamen içgüdüsel bir hayatta kalma refleksi ile bağlantılıdır.

Ayrıca Durgun, 50 yıl önce gösterime giren “Jaws” filminin de toplumda bu korkunun yayılmasına yol açtığını dile getiriyor.

“Katiller” ve “dev canavar” başlıklarıyla yapılan paylaşımlar, köpekbalıkları karşısında korkuyu artırıyor.

Denizle daha önce tanışmamış bireylerde bile bu korkunun oluşabileceğine dikkat çeken Durgun, bu fobilerin canlılara karşı olumsuz bir tutum haline geldiği uyarısında bulunuyor.

“`

Related Posts

Ubisoft’un yeni şirketinde yönetim değişikliği: İki isim ortak CEO oldu

Ubisoft, Assassin’s Creed, Rainbow Six ve Far Cry serilerine odaklanan yeni yan kuruluşunun yönetimini Christophe Derennes ve Charlie Guillemot’a emanet etti.

Ada yüzer mi demeyin, Arjantin’deki bu ada gerçekten yüzüyor

Buenos Aires’in kuzeyindeki Paraná Deltası’nda yer alan El Ojo, neredeyse kusursuz daire biçimi ve hareketli yapısıyla dikkat çekiyor. Göl yüzeyinde serbestçe dönen bu ada, doğa içinde kendi kendine oluşmuş nadir yapılar arasında yer alıyor.

WhatsApp’ı gözden düşürecek yeni uygulama! Rekabet kızışıyor

Günlük hayatta yakın çevre ile iletişimde sıklıkla tercih edilen mesajlaşma uygulamaları arasında yer alan WhatsApp ve Telegram’ın yeni hamleler yapmasını gerektirecek bir mesajlaşma uygulaması daha kullanıcılarla buluşmaya hazırlanıyor. Twitter’ın …

Android’te sinsi tehlike: Kullanıcıların verilerini çalıyor

Avrupa’nın önde gelen teknoloji üniversitelerinden TU Wien’deki araştırmacılar, Android işletim sistemini hedef alan yeni bir siber saldırı yöntemini açığa çıkardı. “TapTrap” adı verilen bu yöntemle hackerlar, arka planda görünmeyen bir uygulama …

Dünya Para Atletizm Grand Prix yarışması Çekya’da düzenlenecek

3-5 Temmuz tarihlerinde Dünya Para Atletizm Grand Prix yarışmasının 9. ve son ayağı, Çekya’da gerçekleştirilecek.

Kanser hücrelerini yok eden nanoteknoloji!

Uzmanlar, nanorobotların klinik uygulamalara geçişi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olduğunu vurguladı. Prof. Dr. Nie, “Toksisite ve uzun vadeli etkiler konusunda daha fazla veri toplanmalı” derken, Prof. Dr. Gao, teknolojinin maliyet etkinliğini …