Türk Toraks Derneği’nin 28. Yıllık Kongresi

“`html

Türk Toraks Derneği 28. Yıllık Kongresi’nde Çevresel Konular Ele Alınacak

Çevresel sorunlar ve sağlık üzerindeki etkileri tartışılacak.

Türk Toraks Derneği’nin 28. Yıllık Kongresi’nde çevresel kirlenme, göç ve küresel ısınma gibi önemli konular detaylı bir şekilde ele alınacak. Prof. Dr. Sibel Naycı, kongrenin temasının “Dünyamızın Değişimi ve Nefesin Geleceği” olarak belirlendiğini belirterek, “Sağlıklı bir gelecek, ancak sağlıklı bir gezegenle mümkündür,” ifadelerini kullandı. Dört gün sürecek kongre, 83 ana oturum, 6 uygulamalı çalıştay ve 10 fiziki kurs içerecek. Profesör, kongrede tartışılacak diğer konular arasında pandemiler, savaşlar ve diğer gelişmeleri de anarak, toplamda 1,200 katılımcının yer alacağını vurguladı.

Türk Toraks Derneği 28. Yıllık Kongresi

Kişi Başına Yıllık Doktor Ziyareti 11,4 Kez

Prof. Dr. Nurdan Köktürk, eğitim alanında yaşanan sorunlara dikkat çekerek, öğretim üyeleri sayısındaki düşüşün ciddi bir sorun olduğunu belirtti. Türkiye’deki 208 üniversitede 7 milyon öğrenci ve 180 bin öğretim üyesi bulunduğunu ifade eden Köktürk, tıp fakülteleri sayısının 1970’lerde yalnızca 9 iken 2022’de 118’e çıktığını belirtti. Bunun yanı sıra, hastanelerin sayısında da artışlar kaydedildiğini, ancak eğitim kalitesinin düşmemesi için dikkatli olunması gerektiğini ifade etti. Hastanelerdeki doktor sayısının artmasının, sağlık hizmetlerine erişimi artırmanın yanı sıra kaliteyi de yükseltmesi gerektiğine dikkat çekti.

Deprem Bölgesindeki Hava Kirliliği Artışı

Doç. Dr. Merve Erçelik, deprem bölgesindeki hava kalitesini inceleyen çalışmalar yaptıklarını belirtti. Çalışmalar, bölgedeki hava kirliliğinin deprem yılı boyunca %42 oranında arttığını ortaya koydu. Bu durumun, önümüzdeki yıllarda sağlık sorunlarını artırabileceğine dikkat çeken Erçelik, hava kirliliği ile mücadele edilmediği takdirde pek çok erken ölümün engellenebileceğini dile getirdi.

Hava Kirliliği ve Şehir Sağlığı Sorunları

Dr. Orbay Tutku Seren, Türkiye’deki hava kirliliğinin büyük bir halk sağlığı sorunu haline geldiğine dikkat çekti. Şehirleşmenin getirdiği olumsuz etkiler ve yeşil alanların azalması, hava kalitesini tehdit ediyor. Seren, acil önlemler alınmadığı takdirde, artan hava kirliliğinin sağlık üzerindeki etkilerini artıracağına dair uyarıda bulundu.

Türkiye’deki Madencilik Faaliyetleri ve Sağlık Üzerindeki Etkileri

Dr. Selin Çakmakçı, Türkiye’deki madencilik uygulamalarının çevre ve sağlık için ciddi tehdit oluşturduğunu belirtti. İkizköy Akbelen’deki kömür madeni faaliyetleri sonrası yapılan ölçümlerde, hava kalitesinin ciddi şekilde düştüğünü ve bu durumun halk sağlığını tehdit ettiğini vurguladı.

Aşılama Önemli!

Doç. Dr. Nagehan Emiralioğlu Ordukaya, çocuklarda bulaşıcı hastalıkların artış gösterdiğine dikkat çekti. Menenjit aşısının aşılama takvimine alınması gerektiğini belirtirken, özellikle kızamık vakalarının son yıllarda arttığını ifade etti. Aşılama konusunda sağlık politikalarının güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Çocuk Obezitesi Sorunu

Prof. Dr. Ayşe Tana, obezite sorununu gündeme getirerek, Türkiye’de her 5 çocuğun fazla kilolu olduğunu söyledi. Obezitenin çocukluk döneminde sorunlara yol açacağını ifade eden Tana, dikkat eksikliği ve hiperaktivite sorunlarının obez çocuklarda sıklıkla görüldüğünü belirtti.

E-Sigara Kullanımında Artış

Prof. Dr. Saniye Girit, gençler arasında e-sigara kullanımının artış gösterdiğini, bu konuda toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladı. Sosyal medyanın ve influencerların bu konuda büyük rol oynadığını belirtti.

Silikozis: Yeni Bir Tehdit

Dr. Abdülsamet Sandal, silikozis hastalığının yeni mesleklerde ortaya çıkmaya başladığını belirtti. Yapay taş kullanımının bu durumu tetiklediğine dikkat çekti. Ayrıca, sağlıklı çalışma koşullarının sağlanması gerektiğini ifade etti.

Pulmoner Rehabilitasyon ve Sağlık Sistemi

Prof. Dr. İpek Özmen, pulmoner rehabilitasyon programlarının etkinliğinin arttırılması gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’de sağlık sisteminde yaşanan sorunları da gündeme getirerek, hastaların ihtiyaçlarının karşılanmasında aksaklıklar olduğunu ifade etti.

Sonuç: Önlemler Alınmalı

Prof. Dr. Levent Kenar, biyolojik ve kimyasal silahlara karşı hazırlığın önemine vurgu yaptı. Gelecekte bu tür tehditlerle daha fazla karşılaşılabileceğini belirtti. Ayrıca, akciğer sağlığı uzmanlarının bu konularda bilinçli ve hazırlıklı olmasının önemini aktardı.

Bu kongre, sağlık profesyonellerinin bir araya geldiği önemli bir dönemdir ve gündemdeki konulara ilişkin çözümler üretilmesi hedeflenmektedir.

Türk Toraks Derneği 28. Yıllık Kongresi

“`

Related Posts

Diyabetli çocuklara “Tip 1 Diyabetli Barbie” armağan edildi

Diyabetli çocuklara “Tip 1 Diyabetli Barbie” armağan edildi

Diyetler bağırsak florasını nasıl mahvediyor?

Glutensiz beslenme, ketojenik diyet, aralıklı oruç… Sağlıklı sandığınız birçok diyet, bağırsak florasına darbe indiriyor olabilir. Mikrobiyota uzun süreli açlığı sevmiyor. Bağırsaklar, moda diyetleri değil dengeyi sever. Lif, fermente gıda ve doğal saatinde gelen öğünler olmadıkça, en sağlıklı beslenme biçimi bile mikrobiyotayı çökertiyor.

Uzmanı uyardı: Havuz ve deniz kaynaklı enfeksiyonlarda ciddi artış yaşanıyor

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Behiç Oral, yaz aylarında havuz ve deniz kaynaklı enfeksiyonlarda ciddi artış yaşandığını söyledi. Dr. Oral, “Serinlemek isterken kendinizi hastane yatağında bulabilirsiniz. Özellikle kirli havuzlarda bakteri, mantar ve parazitlerin hızla çoğalabilmektedir. Kirli havuzlarda yüzmek, ishalden kulak enfeksiyonuna, göz iltihabından cilt mantarına kadar pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor” dedi.

Güneşten faydalanmanın altın kuralları

Kontrollü ve bilinçli şekilde güneşten faydalanmanın cilt sağlığını korumada etkili olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nazmi Geyik, “Doğru zamanlama, kısa süreli maruziyet ve cilt tipine uygun yaklaşım ile güneşten fayda sağlamak mümkündür” dedi.

‘Hazır kahve’ yaşa bağlı görme kaybı riskini artırıyor

‘Hazır kahve’ yaşa bağlı görme kaybı riskini artırıyor

Uzman: ‘Göğüs ağrısı olmadan da kalp krizi geçirmek mümkün’

Kalp krizi denildiğinde genellikle göğüs ağrısı akla gelse de her zaman tek belirti olmayabilir. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, kalp krizinin sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, mide bulantısı gibi göğüs dışı belirtilerle de ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Özellikle kadınlar, yaşlılar ve diyabet hastaları gibi bazı gruplarda bu atipik belirtilerin daha sık görüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, bu durumun tanı sürecini zorlaştırabildiğine dikkat çekerek uyarılarda bulundu.