O tokadın İmamoğlu ile ne alakası var?

“`html

Ülkemizde, üçüncü sınıf devletlere yönelik “
Beşinci Kol

” gibi kavramları tartışmaktan çok yorulduk.
Beşinci Kol faaliyetinin tanımına gelince:
“Düşmanla iş birliği yaparak ülkeyi içten çökertmeye yönelik yapılan çalışmalar.”

Bu kavram, aslında gerçek bir casusluk eylemine dayanıyor. Tarihte, General Franco, İspanya İç Savaşı (1936-39) sürecinde, Cumhuriyetçilerin elindeki Madrid’e saldırırken,
“Şehri dört koldan kuşattık, beşinci kol da içeride.”

demiştir. Franco’nun casusları bu eylemlerle ayaklanmaları tetikleyerek Madrid’in düşüşünü kolaylaştırmıştır.
Peki, ülkemizde FETÖ’nün yeri neresi? Beşinci kol ile yetinilir mi? Bu “Beşinci Kol” kavramı sürekli içimizde var. Sosyal medyada adeta cirit atıyorlar. Ayrıca, CHP içindeki iç çatışmalar da belirginleşmiş durumda. Madem kol kavramı üzerinden gidiyoruz, soralım:

CHP içerisinde başka bir CHP’liye kolunu kaptırmayan var mı?

Herkes birbirinin üzerine gidiyor. Tıpkı Beykoz Belediyesi’nde yaşandığı gibi. Bir kişi düşer düşmez, arkasından bir grup daha geliyor. Bir delege,

“Oyumu sattım”

dediğinde, onlarca delegenin akıbeti bir anda riske giriyor. CHP’ye yakın basın mensupları bile bu durumdan nasıl yararlanacağını düşünmekte.

CHP, günümüz itibarıyla bir operasyon ve “beşinci kolcular” partisi haline geldi.

Özgür Özel’in AKM çıkışında uğradığı saldırıdan sonra, birçok isimle görüştüm. Yazışmalar gerçekleştirdik. Var olan WhatsApp grupları herkesin malumu. Ortak görüşleri şu dört ana başlıkta topladım:

1.

Bu saldırının, dengesiz bir kişinin tek başına aklıyla oluşturduğu bir eylem olmadığını düşünüyoruz.
2.

Eğer bir amacı varsa, bu da iktidara zarar vermek olacaktır.
3.

Birileri Özgür Özel’i doğrudan tehdit etmiş olabilir.
4.

Kime yaradığına veya kazanç sağlamak adına neye mal olabileceğine dikkat etmek gerekiyor.
İlk madde, oldukça ilginçtir. Saldırganın geçmişi, gözler önüne serildi. Evlat katili olduğu ortaya çıktı. Fakat o, orada ne yapıyordu ve Özgür Özel’in yanında nasıl yaklaşım gösterdi? Ortaya çıkan görüntüler, onun CHP Genel Başkanı’nı dikkatlice takip ettiğini gösteriyor.

Saldırının tesadüfi bir gelişme olmadığı oldukça açık.

Eğer bir plan varsa, ikinci madde bunun doğru olduğunu gösteriyor. CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, saldırganın kendisine “Osmanlı torunu” olduğunu söylediğini ifade etti. Bu, kamuoyuna düşen ilk bilgi olmuştur.
Saldırganın kimliği ve geçmişi ortaya çıkmadan hızla AK Partili olarak yaftalandı.

Abisi bile, “Kardeşimin Osmanlı ile hiçbir alakasının olmadığını, Atatürkçü bir kimliğe sahip olduğunu” ifade etti. Ancak bu bilgi, olayın şişirilmesine engel olamadı. Bu durum, saldırının kime yıkılmak istendiği hakkında önemli ipuçları veriyor.
Üçüncü maddeye gelince; ben de bu noktada hemfikirim: Özgür Özel’in tehdide maruz kaldığını düşünüyorum. O saldırının sadece bir darbe değil, bilinçli bir mesaj olduğu açık.
Birileri, Özgür Özel’in çevresindeki sınırı aşıp, “Ensendeyiz” diyerek yakınlık kurdu.

Ancak, Özgür Özel’i kimler tehdit edebilir? Saldırı olaylarının zamanlaması ve medyada çıkan spekülasyonlar oldukça dikkat çekici. Özgür Özel, CHP’yi 46 yıl sonra birinci parti olarak konumlandırarak, yerel seçimlerden hemen sonra yeni bir söylem geliştirme çabasına girmişti.
Ancak, geçen ağustos ayında birden değişen bir tutum sergiledi.

Erdoğan’a yönelik sert eleştirileri gündeme gelirken, bu dönemde bacağının kırılması dikkatleri üzerine çekti. Arşivlere bakıp yazılanları incelemekte fayda var. Ancak, bu saldırının ne gibi sonuçları olacağı konusunda kimse soru sormaya cesaret edemeyecek.
Dördüncü madde, yazının başlığına bir atıfta bulunuyor. Saldırıya uğrayan Özgür Özel oldu; ama hem mağdur hem de kahraman konumuna Ekrem İmamoğlu yerleşti. Öne çıkanlar, gazeteciler ve kamuoyu, tüm meseleyi Ekrem İmamoğlu üzerinden yorumlamış gibi görünüyor.
Özgür Özel’e geçmiş olsun bile denilmeden, o saldırının İmamoğlu ile ilişkisi söylenerek başka bir mekanizma işleme sokuluyor.

Gelecekte ortaya çıkacak gizli toplantılarla ilgili pek çok soru sorulacak, ama “Ne yapılmalıydı, saldırıya uğrayacak mıydı?” diyecekler. Haliyle, “
O saldırının Ekrem İmamoğlu’yla nasıl bir bağlantısı var?

” sorusunu soran kimse olmayacak.
Türkiye’nin tanınmış istihbaratçılarından merhum Mahir Kaynak’a atfedilen bu sözü dikkate almak önemli:
“Bir olayda failin kim olduğunu bulmak istiyorsanız, olayın sonucunun kime yaradığına bakın.”

Bu olayın kimin işine yaradığı üzerine düşünmekte fayda var.

“`

Related Posts

Sigaraya ilk zam geldi: Tarife yarından itibaren geçerli olacak

ÖTV’de yapılacak artışı etkileyecek ikinci altı aylık enflasyon rakamlarının ardından bir sigara grubuna zam geldi. Buna göre, yeni tarife 4 Temmuz’dan (yarın) itibaren geçerli olacak.

ABD’de tarım dışı istihdam haziranda beklentileri aştı

ABD’de tarım dışı istihdam haziranda 147 bin kişi artarak beklentilerin üzerinde gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 4,2’den 4,1’e indi.

Şanlıurfa Karaköprü’de afet konutları tamamlandı: Dışarıdan 10 daire verseler yine de buradan ayrılmam

Kahramanmaraş depremlerinden etkilenen Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesinde TOKİ tarafından inşa edilen 2 bin 738 konutun yapımı tamamlandı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, hak sahibi Ayşe Elman’ın “Dışarıdan 10 daire verseler, yine de buradan ayrılmam” sözünü alıntılayarak, “Bu güvenin adı: TOKİ. Şanlıurfa Karaköprü’deki 2 bin 738 yuvamızda hayat yeniden başladı. Birlikte güçlü yarınlara” mesajını paylaştı.

Cevdet Yılmaz’dan en düşük emekli maaşı, ÖTV zammı ve kamu işçilerinin zam pazarlığı açıklaması

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gündeme ilişkin önemli önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, en düşük emekli maaşı için enflasyonu işaret etti.

Borsa günün ilk yarısında yükseldi (2 Temmuz 2025)

Günün ilk yarısında yükseliş eğiliminde hareket eden BIST 100 endeksi, saat 13.00 itibarıyla önceki kapanışa göre 171,59 puan ve yüzde 1,7 artışla 10.251,94 puana yükseldi. Toplam işlem hacmi 74,8 milyar lira oldu. Bankacılık endeksi yüzde 1,59 …

Mehmet Şimşek’i topa tuttu: Ekonomi tarihinin en kötü dönemi

Ekonomist Devrim Akyıl, katıldığı bir televizyon programında Türkiye’nin ekonomi politikalarına ilişkin çok sert eleştirilerde bulundu. Akyıl, Türkiye’nin tarihsel olarak en kötü ekonomik döneminden geçtiğini belirterek, geçmişte yaşanan büyük …