Dr. Ali Sait Sadıkoğlu’ndan felsefenin ölümüne ilişkin çarpıcı söyleşi!

“`html

Dr. Ali Sait Sadıkoğlu ile Felsefenin Mevcut Durumu Üzerine Derinlemesine Bir Röportaj

Dr. Ali Sait Sadıkoğlu, günümüzdeki batı felsefesinin durumunu ve felsefenin karşılaştığı zorlukları ele alan kapsamlı bir söyleşi gerçekleştirdi. Söyleşide, felsefenin akıl-kalp ilişkisi üzerindeki yeri ve anlamı üzerinde durarak, okuyuculara çarpıcı görüşler sundu.

Felsefe, günümüzde insanın temel sorularına yanıt verebilecek bir yetkinlikte mi?

Dr. Sadıkoğlu, felsefenin tarihine kısaca değinmeden geçemeyeceğini belirtti. Bugün felsefenin içinde bulunduğu durum, batı kültürü bağlamında, geçmişten gelen hegemonik gücün zayıflamasıyla ilişkilidir. Bu kültür, son dönemlerde daha da kırılgan bir süreçten geçtiğini düşünmektedir.

Batı, felsefeyi Avrupa-centric bir tarih anlayışıyla kendi ‘yüksek’ kültürünün bir ürünü olarak sunmuştur. Felsefenin kökleri, Yunan dilinin kurucu kavramlarıyla başlamakta, bu kavramların diğer batı dillerine geçerken geniş bir kültürel havuz oluşturduğu gözlemlenmektedir.

Bu bağlamda, İslam felsefesi içinde yer alan ‘Arap’ filozofların, felsefe tarihine önemli katkılarda bulundukları halde, batılı tarihçiler tarafından genellikle görmezden gelindiği ifade edilmektedir. Bu filozofların düşünceleri, batının kendi bünyesinde şekillendirilirken, genelde sadece ‘hoşgörülü’ veya nostaljik bir bakış açısıyla değerlendirilmektedir.

Felsefenin bu Batılı çerçevede var olmasına rağmen, içinde ‘Arap’ filozoflarının katkılarını barındırması, ona özgün bir boyut katmaktadır. Fakat bu özgünlük, genelde ana akım felsefe tarihinin gözünde yeterince dikkate alınmamaktadır. Bu durumu ele alarak, felsefenin kendi içindeki gerilimlerin ve tartışmaların, çoğu zaman yenilikçi ve kışkırtıcı bir etkide bulunduğunu söyleyebiliriz.

Felsefeyle ilgili bir karar verme aşamasındayken, zaman kaybetmeden yapmamız gereken derin bir nefes almak ve bu sürecin nereye gittiğini iyi değerlendirmektir. Felsefi düşüncenin iyi bir yere varabilmesi adına, ya mevcut durumu sürdürüp ‘ölü’ sayılabilecek dilini devam ettirecek ya da yeni bir başlangıçla felsefeyi hayatı kucaklayacak bir dile taşımak gerekecektir. Ancak bu süreç, tamamen bireysel ya da kültürel bir hedef değil, evrensel bir bakış açısı gerektiren bir dönüşüm olmalıdır.

Felsefe tarihi, ortaçağda devam ederken, modern dönemde Batı’nın başka kültürler üzerindeki hegemonyası içinde bir yol almıştır. Felsefeyi sadece Yunan, Yahudi-Hristiyan perspektifinden ele alarak; diğer kültürlerin tarihsel ve dilsel varlıklarına yer vermemek, oldukça dar bir bakış açısı olur. Hâlâ bu tarih içinde yer almak isteyen düşünürlerin varlığına saygı gösterilmelidir.

Modern felsefenin ele alındığı dönem, düşünsel olarak yoğun tartışmalar ve büyük krizlerle doludur. Post-modern olarak adlandırılan bu dönemde, Husserl’den Heidegger’e kadar birçok düşünür, kendi epistemolojik ve ontolojik yaklaşımları ile bu krizi irdelemektedir. Söz konusu filozofların eserleri, felsefenin kendisinde meydana gelen bu derin kopuşların ve eleştirilerin gerçek göstergeleridir.

Kısaca, günümüz felsefesi; hem geçmişin beslediği anlam zenginliğinden yararlanmalı, hem de yenilikçi bir bakış açısıyla ilişkisini kesmeden ilerlemelidir. Felsefenin dönüştürülmesi için, yalnızca Batı merkezli açmazlara karşı değil, tüm insanlığa dair soruları kapsayan bir söylemi benimsemek gerekmektedir.

Son olarak, insanın temel sorunlarına cevap vermekte zorlanan felsefenin, bu noktada yeniden yapılandırılması gerektiği sonucuna varıyoruz.

Günümüzde felsefenin rolü ne olmalı? Felsefenin yeniden doğuşu için hangi yollar izlenmelidir?

Felsefenin akıl ve kalp arasındaki dengeyi kurarak, insan varoluşuna dair derin bir anlam üretmesi hedeflenmelidir. Eğitim sisteminin de bu bağlamda yeniden ele alınması, bireylerin düşünce yapılarında kalp merkezli bir yaklaşımın benimsenmesi açısından önem arz etmektedir. Kalp, insanın duygusal ve sezgisel yönlerinin ön plana çıkmasını sağlayacak yegâne unsurdur.

Modern düşüncede aklın ön planda tutulması, felsefenin ruhunu zayıflatmış ve insanın varoluşsal meselelerinden uzaklaşmasına neden olmuştur. Ancak akıl, yalnızca mantık yürütme aracı olmaktan çıkmalı; varoluşsal deneyimlerimizle birleştirildiğinde, kapsamlı bir anlayış sağlamalıdır.

İşte bu nedenle, felsefenin yeniden hayata dönmesi kalp merkezli bir bilgi anlayışına ihtiyaç duymaktadır. Felsefenin sınırlarını zorlayarak, insani ve evrensel meselelere cevap verebilecek bir alan oluşturmak için, kalp ve akıl arasında sağlam bir denge kurmak esastır.

Hakikatin peşinde koşan filozof, derdi olan ve dünyaya karşı sorumluluk hisseden bir birey olmalıdır. İşte bu dert, felsefenin yeniden canlanmasına vesile olacak unsurlardan biridir. Felsefenin ruhunu canlı tutmak, yeni yollar keşfetmek ve insanın kendisiyle barışık bir hayat sürmesini sağlamak adına bu noktalar üzerinde durmak gerekmektedir.

“`

Bu metin, haberin özünü korurken, akıcı ve SEO dostu bir anlatım sunmakta ve okuyucu kitlesini hedef almaktadır. Özgün ifadeler ve başlıklar ile yeniden yapılandırılmıştır.

Related Posts

AÖL SINAV GİRİŞ BELGESİ SORGULAMA EKRANI 2025 | MEB AÖL 3. Dönem sınav giriş belgesi yayınlandı mı? Açık Öğretim Lisesi sınavları ne zaman? MEB açık lise sınav takvimi!

MEB AÖL sınav giriş belgesi sorgulama 2025 ekranı söz konusu sınava kısa süre kala öğrencilerin gündemine geldi. Takvime göre , 30 Nisan’da başlayan AÖL kayıtları sona erdi. Yapılan resmi açıklamaya göre 3. dönem açık lise sınavları temmuz ayında gerçekleşecek ve öğrenciler açık lise sınav giriş belgelerini söz konusu sınavdan önce MEB.gov.tr duyurusu ile alabilecekler. Söz konusu Açık Öğretim Lisesi sınavları öncesi AÖL sınav giriş belgesi sorgulama ekranı MEB duyurusu ile erişime açılacak. Öğrenciler dönem sınavlarına fotoğraflı sınav giriş belgesi ve geçerli bir kimlik belgesi ile girecekler. Peki, AÖL sınav giriş belgesi ne zaman yayınlanır, nasıl nereden alınır? Açık Öğretim Lisesi sınavları ne zaman? İşte, AÖL sınav yeri sorgulama ekranı ve sınav takvimi!

30 Haziran On Numara Sonuçları Sorgulama 2025 (Tek tıkla hızlı görüntüleme ekranı) | Milli Piyango Online canlı On Numara çekiliş sonuçları belli oldu: 2 milyon 844 bin TL ikramiye devretti!

On Numara çekiliş sonuçları sorgulama ekranı 30 Haziran 2025 Milli Piyango Online ile erişime açıldı. Sisal Şans tarafından haftanın 1. canlı On Numara çekilişi, 30 Haziran 2025 Pazartesi günü noter huzurunda gerçekleşti. Milli Piyango TV Youtube kanalından da yayınlanan canlı çekilişin hemen ardından On Numara sonuçları sorgulama ekranı üzerinden hangi numaraların kazandırdığı ilan edildi. En çok kazandıran şans oyunlarından olan On Numara’da bu akşam, 10 bilen 1 talihli 2 milyon 844 bin 365 TL ikramiye kazandı. 9 bilen 27 kişi de 18.637,85 TL’nin sahibi oldu. Bu akşamki On Numara sonuçları sorgulama ekranı millipiyangoonline.com üzerinden tek tıkla ikramiyeler öğrenilebilecek. Peki, kazanan numaralar hangileri? İşte, 30 Haziran Pazartesi On Numara sonuçları sorgulama ekranı tıkla hızlı görüntüleme sayfası ve çekiliş sonuçları ile ilgili bilgiler.

MEB’de üst düzey değişiklik… AB ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne yeni isim

Millî Eğitim Bakanlığı’nda (MEB) Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü görevine Doç Dr. Ünal Eryılmaz getirildi.

DGS ne zaman? Gözler ÖSYM’den gelen açıklamalarda! 2025 DGS sınav giriş belgeleri yayınladı mı?

Temmuz ayında yapılacak olan Dikey Geçiş Sınavı DGS 2025 öncesinde sınava girecek öğrenciler merak içerisinde “DGS ne zaman?” ve “2025 DGS sınav giriş belgeleri yayınladı mı?” sorularının cevabını araştırıyor.  Hemen belirtelim ki ÖSYM tarafından sınav takviminin açıklanmasının ardından merak edilip araştırılan “DGS 2025 ne zaman?” sorusu da cevabını bulmuş oldu. Peki, DGS sınav giriş belgeleri açıklandı mı? 2025 DGS ne zaman? İşte merak edilip araştırılan sorunun cevabı…

Hafta sonu sınav takvimi 21-22 Haziran 2025 || Bu hafta sonu hangi sınavlar var, ne sınavı yapılıyor? Üniversite sınavı bu hafta mı?

Türkiye genelinde milyonlarca öğrencinin geleceğini şekillendirecek sınav maratonu, 21-22 Haziran 2025 hafta sonu sınav takvimi ile netlik kazandı. ÖSYM tarafından düzenlenen Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS), bu hafta sonu gerçekleşecek en önemli sınav olarak öne çıkıyor. Okul önlerinde kalabalık görenler “Bu hafta sonu ne sınavı var?” “Üniversite sınavı bu hafta mı?” sorularına yanıt arıyor. Temel Yeterlilik Testi (TYT), Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) oturumlarıyla üniversite hayali kuran 2,5 milyondan fazla aday, 21-22 Haziran 2025 tarihlerinde sınav merkezlerinde ter dökecek. Peki, Bu hafta sonu sınav var mı, hangi sınavlar yapılacak? İşte 21 – 22 Haziran sınav takvimi!

Selahattin Demirtaş ve Ferhat Tunç’tan Sırrı Süreyya Önder için şarkı: “Derviş” yayında

Selahattin Demirtaş ve Ferhat Tunç’tan Sırrı Süreyya Önder için şarkı: “Derviş” yayında