Bebeğinizi havaya atmadan önce iki kez düşünün!


1 Yaş Altı Bebekleri Sevme Yanlışlarına Dikkat!

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Ferunda Demir, bebekleri sevmenin bazı yanlış davranışların ciddi sağlık sorunlarına neden olabileceği konusunda uyarıda bulundu.

Uzman Dr. Demir, bebekleri sallamanın, havaya atıp tutmanın bebeklerde geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açabileceğini belirtti. “Sevgiyle yapılacağını düşündüğümüz bu eylemler, aslında büyük tehlikeler barındırabilir” dedi.

‘Sallama Doğru Bilinen Yanlışlar Arasında!’

Bebeklerin ağlamasını durdurmak ya da eğlendirmek amacıyla yapılan sallama, zıplatma ve havaya atıp tutma gibi hareketlerin doğru bilinen yanlışlar arasında yer aldığını söyleyen Uzman Dr. Demir, “Bebeklerin başları vücutlarına göre büyük olduğundan, bu tarz sarsıntılar ciddi sonuçlara yol açabilir. Kafa bölgesinin sarsılması beyin damarlarında yırtılmalar, göz içi kanamalar ve hatta beyin kanamalarına neden olabilir” açıklamasında bulundu.

‘Zihinsel ve Bedensel Hasarlar Meydana Gelebilir!’

Beyin yanı sıra solunumu kontrol eden sinirlerde de yırtılmaların yaşanabileceğini belirten Uzman Dr. Demir, “Bu tür travmalar ani solunum durmalarına neden olabilir. Eğlence amaçlı yapılan bu hareketler, bebeklerde ciddi tehlikelere sebep olabilir” dedi.

Bebeklerin tavana çarptığı ya da düşerken tutulamayarak yere düştüğü durumlarla karşılaşıldığını söyleyen Uzman Dr. Demir, “Bu gibi kazalar bebeklerde hem kafa hem de vücut travmalarına yol açabilir. Bu da kalıcı zihinsel ve bedensel hasarlarla sonuçlanabilir” uyarısında bulundu.

‘Göz Teması Kurmak Sağlıklı Bağlanmayı Destekler!’

Bebekleri sevmenin en doğru yolunun nazik ve sakin bir temas olduğunu vurgulayan Uzman Dr. Demir, “Bebekle göz teması kurmak, konuşmak, şarkı söylemek ve dokunmak gibi yöntemler güven verir ve sağlıklı bağlanmayı destekler. Ancak bunun için bebek rahat olmalı, temiz ve tok olmalıdır” önerisinde bulundu.

Herhangi bir sarsma veya travmadan sonra belirtilere dikkat çekerek Uzman Dr. Demir, “Bebekte sabit bir noktaya bakma, anormal davranışlar, şiddetli kusma, göz kayması gibi belirtiler fark edildiğinde hemen bir doktora başvurulmalıdır. Erken müdahale, kalıcı hasarları önleyebilir” dedi.

Related Posts

Diyabetli çocuklara “Tip 1 Diyabetli Barbie” armağan edildi

Diyabetli çocuklara “Tip 1 Diyabetli Barbie” armağan edildi

Diyetler bağırsak florasını nasıl mahvediyor?

Glutensiz beslenme, ketojenik diyet, aralıklı oruç… Sağlıklı sandığınız birçok diyet, bağırsak florasına darbe indiriyor olabilir. Mikrobiyota uzun süreli açlığı sevmiyor. Bağırsaklar, moda diyetleri değil dengeyi sever. Lif, fermente gıda ve doğal saatinde gelen öğünler olmadıkça, en sağlıklı beslenme biçimi bile mikrobiyotayı çökertiyor.

Uzmanı uyardı: Havuz ve deniz kaynaklı enfeksiyonlarda ciddi artış yaşanıyor

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Dr. Behiç Oral, yaz aylarında havuz ve deniz kaynaklı enfeksiyonlarda ciddi artış yaşandığını söyledi. Dr. Oral, “Serinlemek isterken kendinizi hastane yatağında bulabilirsiniz. Özellikle kirli havuzlarda bakteri, mantar ve parazitlerin hızla çoğalabilmektedir. Kirli havuzlarda yüzmek, ishalden kulak enfeksiyonuna, göz iltihabından cilt mantarına kadar pek çok hastalığa davetiye çıkarıyor” dedi.

Güneşten faydalanmanın altın kuralları

Kontrollü ve bilinçli şekilde güneşten faydalanmanın cilt sağlığını korumada etkili olduğunu belirten Deri ve Zührevi Hastalıkları (Dermatoloji) Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nazmi Geyik, “Doğru zamanlama, kısa süreli maruziyet ve cilt tipine uygun yaklaşım ile güneşten fayda sağlamak mümkündür” dedi.

‘Hazır kahve’ yaşa bağlı görme kaybı riskini artırıyor

‘Hazır kahve’ yaşa bağlı görme kaybı riskini artırıyor

Uzman: ‘Göğüs ağrısı olmadan da kalp krizi geçirmek mümkün’

Kalp krizi denildiğinde genellikle göğüs ağrısı akla gelse de her zaman tek belirti olmayabilir. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mehmet Fatih Yılmaz, kalp krizinin sırt ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı, mide bulantısı gibi göğüs dışı belirtilerle de ortaya çıkabildiğine dikkat çekti. Özellikle kadınlar, yaşlılar ve diyabet hastaları gibi bazı gruplarda bu atipik belirtilerin daha sık görüldüğüne işaret eden Doç. Dr. Yılmaz, bu durumun tanı sürecini zorlaştırabildiğine dikkat çekerek uyarılarda bulundu.