Falk: Gazze’deki Durum Vahim, Halk Seferberliği Şart

İsrail’in saldırıları altındaki Gazze’de yaşananların hukuki, siyasi ve etik yönlerini araştırmak üzere kurulan Gazze Mahkemesi’nin (Gaza Tribunal) Başkanı Richard Falk, Gazze’deki durumun vahim olduğunu, ancak bir halk seferberliğinin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve ABD Başkanı Donald Trump’ı “yürüdükleri yoldan” uzaklaştırabileceğini söyledi.

Eski Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Raportörü de olan Falk, İstanbul Üniversitesi’ndeki Dünya Siyasetinin Belirsizliği ve Filistin’in Geleceği başlıklı Gazze Mahkemesi Özel Konferansı’nda konuştu.

Filistin meselesiyle uzun süredir ilgilendiğini ve on yıllardır ABD hükümetine bu konudaki politikalarından dolayı muhalefet ettiğini anlatan Falk, Trump’ın Gazze’nin geleceğine ilişkin planlarını “karanlık vizyon” olarak nitelendirdi.

Bu “karanlık vizyonun” Birleşik Krallık’ın bir asırdan fazla süre önce Birinci Dünya Savaşı sırasında Balfour Deklarasyonu’nu yayınlamasıyla başlayan bir vizyon olduğunu kaydeden Falk, “yerleşimci bir nüfusun başka bir halkın anavatanına hakim olmasının” kaçınılmaz olarak bir tür “apartheid” ürettiğini dile getirdi.

Falk, halkın tahakküme direnmesi durumunda çözüm adına “siyasi dönüşüm” ile “soykırım” şeklinde iki seçimin bulunduğuna işaret etti.

Bu konuda İsrail’in, Güney Afrika’nın seçiminin tam tersini yaptığını aktaran Falk, Güney Afrika’nın, “ahlaki bir aydınlanmayla” değil uluslararası baskıların ve iç direnişin sonucu bu kararı aldığını ifade etti.

Falk, bu tür bir olayın kendiliğinden yaşanmayacağını, “halkın ortaya koyacağı mücadelenin hayati önem” taşıdığını vurguladı.

Umudun yitirilmemesi gerektiğinin altını çizen Falk, “(Gazze konusunda) Durumun vahameti öyle bir noktaya ulaştı ki ancak önde gelen hükümetlerin davranışlarını etkileyebilecek bir halk seferberliği, Netanyahu ve Trump’ı şu anda yürüdükleri yoldan uzaklaştıracak bir tür köklü değişim getirebilir.” dedi.

Falk, Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinin, “ilan ettikleri değerler” konusundaki “ahlaki sorumluluklarına” uygun hareket etmeleri durumunda İsrail’in soykırıma varan eylemlerini sürdüremeyeceğine dikkati çekti.

Gazze deneyiminin üzücü yönlerinden birinin “bu liberal demokrasilerin ahlaki değerlere karşı koruyucu ilişkilere ihanet etmesi” olarak gördüğünü kaydeden Falk, “BM’deki çifte standartlarıyla ve kendi kamuoyu söylemleriyle, Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısından, İsrail’in Gazze’deki soykırımcı davranışına kadar tamamen farklı tepki göstererek kendilerini tamamen itibarsızlaştırdılar.” diye konuştu.

Tel Aviv hükümetinde yeni bir lider beklentisi

İsrail’in Gazze’de yaptıklarını onaylayan Trump yaklaşımının “kurbanı cezalandırmak” olacağını savunan Falk, bu yaklaşımla Gazze’de inşaat yatırımlarını zenginleştirecek ve ” Orta Doğu’nun Rivierası” şeklinde nitelendirilen bir gayrimenkul projesi için çalışılacağını belirtti.

Falk, “İşte benim ima etmeye çalıştığım karanlık vizyon buydu.” dedi.

Mümkün olduğunca fazla toprak, az Filistinli

Falk, Aralık 2022’de göreve gelen Netanyahu hükümetinin Batı ülkelerinde bile “İsrail tarihinin en aşırı hükümeti” olarak nitelendirildiğini aktardı.

“İsrail egemenliğindeki Siyonist projeye” dikkati çeken Falk, “Bu nitelendirmenin sebebi Netanyahu hükümetinin Batı Şeria’da yerleşimci şiddetine yeşil ışık yakacağının açık olması ve Filistin yönetimindeki toprakların büyük bir bölümünde İsrail egemenliğini tesis ederek ‘Siyonist projeyi tamamlamak’ olmasıydı.” diye konuştu.

Falk, “Siyonist projenin” nihai amacının “mümkün olduğunca fazla toprak ve mümkün olduğunca az Filistinli” olduğunu vurguladı.

“Filistin halkına kendi gelecekleri üzerinde söz sahibi olma yetkisi verilmeli”

BM’nin “barışı koruma, savaşı önleme ve uluslararası hukuku uygulama kurumu” olarak başarısızlığa uğradığını kaydeden Falk, buna rağmen BM Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) insani çabalarının küçümsenmemesi gerektiğini belirtti.

Falk, pek çok Filistinlinin BM’nin sağladığı barınma olanakları sayesinde kurtulduğunu söyledi.

Filistinlilerin kendi kararlarını kendilerinin vermesi gerektiğini vurgulayan Falk, “Bu, benim ve Gazze mahkemesinin taahhüdüdür. Bu aynı zamanda Filistin halkına kendi gelecekleri üzerinde söz sahibi olma yetkisi verilmesi gereken bir taahhüttür.” ifadelerini kullandı.

Falk, Filistinlilerin başına gelen trajedilerden birinin de “onlar için en iyisinin ne olduğuna başkalarının karar vermesi” olduğu değerlendirmesinde bulundu.

ABD’nin İsrail ile Filistin arasında bir arabulucu konumda yer almasına izin verilmesinin “hata” olarak nitelendiren Falk, İsrail’e “yerleşim yerlerini” genişletmesi için zaman kazandıran bu durumun İsrail’in ısrarları sonucu gerçekleştiğini belirtti.

Falk, “Benim izlenimim, İsrail, Avrupa ya da Kuzey Amerika ülkeleri tarafından kabul edilebilecek herhangi bir Filistin devletinin, kalıcı olarak askerden arındırılmış ve kendi sınırları üzerinde hiçbir kontrole sahip olmayan küçük bir devlet olacağı yönünde.” diye konuştu.

Böylesi bir çözümü “kırıntı diplomasisi” olarak nitelendiren Falk, “Kırıntı diplomasisi, Filistinlilere ekmek kırıntısı vermektir. Oysa Filistinlilerin umutsuzca hak ettikleri ve talep ettikleri şey, kendi kaderini tayin hakkının tam olarak kullanılmasını ve Yahudilerle birlikte yaşamanın bir yolunu gerektiren özgürleştirici bir barıştır.” değerlendirmesinde bulundu.

Falk, tüm etnik kökenlerin eşitliğine dayanan bir siyaset, adil ve sürdürülebilir bir barışa giden yolun bu olduğunu vurguladı.

” Türkiye’nin önerisini kabul ederdim”

Trump’ın Gazze’yi devralma planına ilişkin Falk, “Belki de bu sadece, ABD’nin koruyucu devlet gibi hareket edeceği bir gelecek için, bir anlamda müzakerenin önünü açma yoludur.” ifadesini kullandı.

Falk, “Filistin halkı adına Türkiye tarafından yönetilen alternatif bir koruyucu devlet biçimi öneren başka öneriler de var. Filistinli olsaydım bunu kesinlikle Trump’ın fikrine tercih ederdim.” dedi.

Related Posts

İstanbul’da sahte parfüm operasyonu: 110 milyon liralık ürün ele geçirildi

İstanbul’da düzenlenen operasyonda, piyasaya sürülmek üzere depolanan 110 milyon lira değerinde sahte parfüm ele geçirildi. Operasyonda 1 şüpheli gözaltına alındı.

İki nükleer güç karşı karşıya! Hangi ülkenin askeri açıdan daha üstün? Hindistan mı Pakistan mı?

Hindistan ve Pakistan arasında 78 yıldır sorunun çözülemediği Keşmir bölgesinde gerilim en üst seviyeye yükseldi. 1947’deki bölünmeden bu yana üç savaş yaşayan iki ülke, yeniden savaşın eşiğine geldi. Peki askeri açıdan Hindistan mı yoksa Pakistan mı daha üstün? İşte iki nükleer gücün, rakam rakam karşılaştırılması…

Manisa’da bıçaklı kavga; 1 kişi ağır yaralandı

Manisa’nın Kula ilçesinde M.T., çıkan tartışmada K.K.’yi bıçaklayarak ağır yaraladı.

İmamoğlu’ndan ‘diploma’ çıkışı… Videoyla yanıt verdi: ‘Bu kararı alanlar mutlu olamayacak’

Marmara (Silivri) Cezaevi’nde tutuklu bulunan CHP’nin Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, sosyal medya hesabından diplomasının iptal edilmesiyle ilgili açıklama yaptı. İmamoğlu, İstanbul Üniversitesi’nin aldığı karara tepki göstererek, bu adımın okulumun tarihine “kara bir leke” sürdüğünü belirtti.

14 yaşındaki çocuğa istismardan 2 kişi tutuklandı

Tokat’ın Erbaa ilçesinde yaşı küçük bir kıza cinsel istismarda bulundukları iddiasıyla gözaltına alınan 2 kişi tutuklandı.

ABD’de acil durum: ‘Evde kalın’ uyarısı yapıldı, ölüm riski var

Florida’nın Tampa bölgesinde hava kirliliği kritik seviyelere ulaşırken, 50 binden fazla kişiye evlerinden çıkmamaları yönünde uyarı yapıldı. Amerikan Çevre Koruma Ajansı (EPA), bölgedeki hava kalitesinin “turuncu” seviyeye düşeceğini ve bu durumun özellikle hassas gruplar için ölümcül sonuçlar doğurabileceğini belirtiyor.